"Abi bu kulüpte neler olmuş ya!"

Kahveci açıklamalarında, Hasan Arat yönetmiyle ilgili çarpıcı ifadeler kullandı. İşte Nihat Kahveci'nin açıklamaları: "Sen Sergen Hoca'yı getiriyorsan Sergen Hoca'nın kendi ekibi var, transferini kendi yapacak, öyle getirmelisin. Al işte Avrupa'dan scout ekibi getirdiler, Friedel'ler falan, efsaneler yabancılar kapışması oldu. Survivor gibi oldular. Okay Karacan bile çıktı neler anlatıyor kulübün içinde... Abi bu kulüpte neler olmuş ya! Ben bu kadar problemli bir yönetim görmedim. Hasan Arat yönetiminin yönetememesini, üniversitelerde tez olarak başkan olmak isteyenlere göstersinler, 'Bir takım nasıl yönetilemez?" Duhuliye.com

Beşiktaş, Melikgazi Kayseri Basketbol'a şans tanımadı

Akatlar Spor Salonu'nda oynanan müsabakayı ev sahibi takım Beşiktaş, 72-68'lik skorla kazandı. SKOR DAĞILIMI Beşiktaş: Evans 9, Winterburn 14, Elif Bayram 13, Fagbenle 19, Krajisnik 14, Hatice Pelin Gülçelik, Özge Özışık, Melek Uzunoğlu 3 Melikgazi Kayseri Basketbol: Kübra Erat 3, Dangerfield 22, Meltem Avcı 4, Powers 23, Fall 11, Doğa Adıcan, Gonca Karataş 2, Hatice Sönmez 3, Diallo

"Süleyman Seba'dan yolunu mu buldun?"

Puan kaybının ardından oyuncular protesto edilirken, eski başkan Hasan Arat da bu protestolardan nasibini aldı. Tribünleri dolduran Beşiktaşlı taraftarlar "Süleyman Seba'dan yolunu mu buldun, söylesene Hasan kaç para koydun" sözleriyle Arat'a olan tepkilerini dile getirdi. 2023 kongresi öncesinde Hasan Arat için, "Süleyman Seba'dan aldık işareti, içimiz çok rahat başkan Hasan Arat tezahüratları yapılmış,, bu tezahürat Arat'ı istifaya götüren sürecin başlangıcına kadar zaman zaman statta söylenmişti. Alanyaspor maçı sonrası gösterilen tepki ile, Arat'a yapılan destek tezahüratı da yerini tepkiye bırakmış oldu. Duhuliye.com

Serdal Adalı: Somut adımları atmaya başlıyoruz

Serdal Adalı’nın başkanlık projelerine dair açıklamaları şöyle: Değerli Beşiktaşlılar; Saha içindeki tablonun ve saha dışındaki hadiselerin camiamızda yarattığı psikolojik tahribatın farkındayız. En büyük üzüntüyü, genç ve çocuk taraftarlarımızın yaşadığı üzüntüleri gördüğümde hissediyorum. Beşiktaş puan kaybedebilir, maç kaybedebilir ama umudunu, inancını kaybedemez. Beşiktaşlılar stadımızdan evlerine bazen mutsuz da dönebilir ama umutsuz dönemez. Biz bu gidişatı değiştirmek için çalışmalarımıza başladık. Öncelikle futbol şubesi için gereken somut adımları atmaya başlıyoruz. Görüşmelerde büyük bir aşama kaydettiğimiz önemli bir futbol adamı yarın Beşiktaş için Türkiye'de olacak, onunla birlikte ortaya bir futbol aklı koyacağız. Genel Kurul üyelerimizin teveccühleriyle göreve gelir gelmez takımımız için gereken takviyeleri yapacak, önümüzdeki transfer döneminde Beşiktaşımızın kasasından 1 kuruş harcatmayacağız. Hayal denilen projelerin nasıl gerçek olduğunu camiamıza önümüzdeki günlerde birer birer açıklayacağız. 30 Aralık sabahından başlayarak biz hep birlikte ayağa kalkacağız. Topluluk değil camia olacağız. Genel kurul üyelerimizle, camiamızla, taraftarımızla, Birlikte başaracağız!

Hasan Arat için zehir zemberek sözler: Komisyon almış mıdır?

Beşiktaş'ta sular durulmuyor. Hasan Arat döneminde yaşanan skandallar, yöneticilerin tüm bunları ekranlarda anlatması kulüp içinde yaşananları ortaya çıkardı. Yorumcular camia içindeki konulara dair sert yorumlar yaparken, hedefteki isim Hasan Arat... Ahmet Çakar, başkanlığı bırakan Arat için çarpıcı ifadeler kullandı. Ahmet Çakar'ın sözleri şu şekilde: "50 milyona sokmuşusunuz adam. Maaşlar falan paralar. Bir de imzalar atmışsınız. Son vın turizm. Önce şirketten arkasından kulüpten. Beşiktaş büyük taşmış. Ulan siz altına kaldınız be. Beşiktaş'ı soydunuz diyemem. Bugün profesyoneline sen de komisyon alırsın diyen bir başkan, komisyon almış mıdır?" Duhuliye.com

Aynı pozisyon farklı kararlar! Hakkı yenen Beşiktaş...

Türk futbolunda hakem tartışmaları bitmek bilmiyor. Federarasyon başkanı, Merkez Hakem Kurulu başkanı değişse de kararlardaki çifte standart devam ediyor. Beşiktaş, bu sezon kendi içerisinde yaşadığı sorunlar nedeniyle şampiyonluk yarışından uzak kalsa da hakemlerin yanlı tutumu dikkat çekiyor. 1-1 biten Alanyaspor maçında Beşiktaş'ın penaltı beklediği pozisyonda hakem devam kararı vermişti. Sadece bir gün sonra oynanan Kayserispor-Galatasaray maçında ise benzer pozisyonda hakem Galatasaray lehine beyaz noktayı gösterdi. Beşiktaşlı taraftarlar, hakemlerin bu çifte standardını sosyal medyada gündeme getirdi. Duhuliye.com

Hasan Arat ne zaman konuşacak? Açıklama geldi...

Beşiktaş'ta başkanlık görevini bırakan Hasan Arat'ın hafta içerisinde suskunluğunu bozacağı belirtilmişti. Candaş Tolga Işık'a konuşan Arat, "Haftalardır hakkımda ortaya atılan iddialarla ilgili cevap hakkımı kullanmak istiyorum. Her 2 başkan adayımızla bu konuda istişare ettim. Bu salı akşamı canlı yayında sorularınızı yanıtlamaya hazırım." ifadelerini kullandı. 24 Aralık Salı akşamı Ekol TV ekranlarında olması beklenen programla ilgili önemli bir gelişme yaşandı. Candaş Tolga Işık, sosyal medya hesabından "Hasan Arat’la yapacağımız bu haftaki Az Önce Konuştum’la ilgili olarak her iki başkan adayıyla konuştum, her ikisi de programın 5 gün sonra yapılacak seçimlere etkisi konusunda endişelerini dile getirdiler. Bunun üzerine Sn Arat’ı arayarak programla ilgili iki başkan adayının endişelerini ilettim ve programın seçimden sonra yapılmasının daha doğru olduğunu söyledim. Kendisi de “Doğru düşünmüşsünüz. Bu durum beni de rahatsız eder. Benim için de uygundur öneriniz" dedi. Programı kongre sonrası Sn. Arat'a uygun bir tarihte yapacağız. Başkanlık yarışında her iki adaya da tekrar başarılar diliyorum. Kazanan Beşiktaş olsun" paylaşımı yaptı. Duhuliye.com

Hasan Arat için ihraç iddiası!

Zor günler Beşiktaş'ta dikkat çeken bir gelişme yaşandı. Siyah-beyazlıların kongre üyelerinin, son oynanan Alanyaspor maçında taraftarların da tepki gösterdiği başkanlıktan istifa eden Hasan Arat için harekete geçtiği öne sürüldü. SAVCILIĞA VERİLECEK, KULÜPTEN İHRAÇ EDİLECEK Beşiktaş kongre üyelerinin büyük bir kısmı, 23 Aralık Pazartesi günü (yarın) Hasan Arat'ı savcılığa vermek üzere harekete geçtiği ve konuyla ilgili olarak tüm belgelerin hazırlandığı iddia edildi. Öte yandan üyelerin özel sebeplerden dolayı görevinden istifa eden eski başkan Arat'ın kulüpten ihracı için de talepte bulunacağı gelen haberler arasında. TARAFTARLAR SORUYOR: HASAN ARAT, PARALAR NEREDE? Hasan Arat, son oynanan ve 1-1 beraberlikle sonuçlanan Alanyaspor mücadelesinde taraftarlardan tepki görmüştü. Siyah-Beyazlı taraftarlar karşılaşma esnasında Hasan Arat aleyhinde tezahüratta bulundu. Beşiktaş tribünleri, eski başkan Hasan Arat için, "Süleyman Seba'dan yolunu mu buldun? Söylesene Hasan, kaç para koydun?" tezahüratı yaptı. Siyah beyazlı taraftarlar ayrıca, "Hasan Arat paralar nerede?" şeklinde tezahüratlarını sürdürdü. HASAN ARAT'IN İSTİFA SÜRECİNDE YAŞANANLAR Beşiktaş'ta başkan Hasan Arat'ı istifaya götüren süreçte futbol takımının sergilediği kötü performansın yanı sıra bazı yöneticilerin birbirleriyle yaşadığı uyumsuzluklar da önemli rol oynadı.Yönetim kurulunda yaşanan görüş ayrılıkları nedeniyle sıkıntıların büyümesi üzerine 26 Kasım'ı 27 Kasım'a bağlayan gece futbol takımları genel koordinatörü Samet Aybaba ile yönetim kurulu danışmanı Brad Friedel ile yollar ayrıldı.Siyah-beyazlıların efsane futbolcuları arasında kabul edilen Aybaba'ya bu kararın WhatsApp aracılığıyla bildirilmesi tepki çekerken, 27 Kasım'da asbaşkan Onur Göçmez ile iletişimden sorumlu yönetim kurulu üyesi Işıl Zeybek görevinden istifa etti. Tüpraş Stadı'nda gerçekleştirilen yönetim kurulu toplantısının ardından Göçmez istifadan vazgeçerken, Futbol AŞ'nin başına da dönemin ikinci başkanı Hüseyin Yücel getirildi.Hasan Arat, yaptığı açıklamada, "Sahici sarsıntılar yalancı dengelerden daha iyidir. Beşiktaş kalkışma yapılacak bir kulüp değildir." ifadelerini kullanarak, görevine devam ettiğini ve zorluklarını üstesinden geleceklerini vurguladı.Ancak Arat, bu ifadelerinin üzerinden henüz 48 saat geçmemesine rağmen UEFA Avrupa Ligi'nin 5. haftasında İsrail ekibi Maccabi Tel Aviv karşısında yaşanan 3-1'lik mağlubiyetin ardından özel sebepler (Sağlık sorunu) gerekçesiyle görevinden ayrıldığını açıkladı.

Kavga iddialarına yalanlama geldi

Masuaku taraftara gitmek istedi, durdular! Beşiktaş, Süper Lig'in 17. Haftasında Alanyaspor ile 1-1 berabere kaldı. Oyuna sonradan giren Masuaku, sürekli ışıklarla protesto edilirken bitiş dudugunun ardından kendisini protesto eden bir grup taraftarın yanına gitmek istedi. Taraftarı polise şikayet etmek istediği ileri sürülen Masuaku'ya teknik heyet engel olurken sonrasında soyunma odasına yöneldi. Onana'nın taraftara hareket yaptığına yönelik iddialar ise doğrulanmadı. Duhuliye.com Beşiktaş'ta Alanyaspor beraberliği ile moraller iyice bozulurken maç bitiminde soyunma odasında kavga yaşandığına dair iddialar ortaya atıldı. Sosyal medyada dile getirilen iddiaları yetkililer yalanlarken maç sonunda herkesin üzgün olduğu ve takımın herhangi bit hadise yaşanmadan stattan ayırdığı ifade edildi. Duhuliye.com

Masuaku taraftara gitmek istedi, durdular!

Beşiktaş, Süper Lig'in 17. Haftasında Alanyaspor ile 1-1 berabere kaldı. Oyuna sonradan giren Masuaku, sürekli ışıklarla protesto edilirken bitiş dudugunun ardından kendisini protesto eden bir grup taraftarın yanına gitmek istedi. Taraftarı polise şikayet etmek istediği ileri sürülen Masuaku'ya teknik heyet engel olurken sonrasında soyunma odasına yöneldi. Onana'nın taraftara hareket yaptığına yönelik iddialar ise doğrulanmadı. Duhuliye.com

"Ali Ece, yayında çıldırdı"

Bu nedir? Beşiktaş sene başı Galatasaray'ı yendi, arada Fenerbahçe'yi yendi bu mudur yani? O maç hiçbir sorun yoktu, bu maç mı çıktı? Ne sorununuz varsa söyleyin, her hafta karnından konuşuyorlar ne sorun varsa konuşun. Salih'e sesleniyorum, kardeşim ne sorun varsa söyleyin Felix'e de söyleyin bana söylesin. Bilelim ki taraftara da söyleyelim, ıslıklamasınlar! Performansa ket vuran önemli bir sorununuz varsa sizi böyle kötü hale düşüren ne varsa söyleyin! Camiada herkes karnından konuşuyor... Ne yönetici ne başkanlar ne de futbolcular konuşuyor... Nedir bu? Sizin ne sorununuz var ne sorununuz olabilir? Oynuyorsan, ekime kadar, sevmiyorsan Ocak'ta gidersin... Bu takımın hali ne? Kim başkan seçilirse seçilsin, Beşiktaş'ta futbol takımı, kulübün motorudur. Motor iflas ederse, hepiniz iflas edersiniz, yatırdığınız paralar da boşa gider. Bu kadar para muhabbetinden rahatsız da olsam Beşiktaş'ın durumu bu. Beşiktaş'ın paraya ihtiyacı var ama daha önemlisi parayı doğru kullanmaya ihtiyacı var. Fikret Orman paralar nerde! Hasan Arat paralar nerde! Ahmet Nur Çebi döneminde maaşlar ödenmeye başlandı ama yaz transferinde para çok kötü harcandı. Saçma sapan paralar ödendi, Onana, Bahtiyar... Bir yerden sonra zararkes yapacağım bazı oyuncularda neye ihtiyacın varsa onu alacaksın. Eve ihtiyacın varken, 5. bir araba almazsın, mantıksız hareketler bunlar... Alırsan da garajda sola park edersin, Muçi'yi aldın o kadar para vererek ama hiç verimli kullanamıyorsun. duhuliye.com

"Futbol yöneticiliğinde başarısız olmuş adam Beşiktaş'a Başkan adayı oluyor"

Futbol yöneticiliği çok başka birşey ve futbol yöneticiliği yaparken başarısız olmuş bir insan Beşiktaş'a tekrar başkan adayı oluyor. Fakat adaylık döneminde 1.si Serdal Adalı'ya yaptığı "parayı nereden bulacaksın", 2.si "Masuaku bizim Uefa'ya şikayet etti" açıklamaları bir başkan adayı için çok yanlış. Futbol yöneticiliği böyle yapılmaz. Oyuncuya parasını zamanında ödemediği için, aslında işin sorumlusu o olmasına rağmen bütün topu oyuncuya attı. Televizyon programında oyuncuyu hedef gösterip, bir gün sonra oyuncudan faydalanmak istiyor. Serdar hocanın günahı ne? Hüseyin Yücel'in hedef gösterdiği oyuncuyu oynatmak zorunda kalıyor. En az zararla Al Musrati'den çıkacağını söylüyor ama Beşiktaş'ın ilk 11'inde oynuyor. Bazen hayatınızda pas geçmek istediğiniz anlar olur, o anlardan bir tanesi Beşiktaş'ın futbol adına pek birşey vaat etmediği bir gerçek. Şunu söylemek istiyorum, izlerken Beşiktaşlılar da aynı şeyleri hissetti mi? ama; takım futbola yeni başlamış 11 tane çocuğun ilk defa deneyimlediği bir oyuna benziyor. Birbirlerine attıkları top pastan çok bir iftiraya benziyor. Beşiktaş'ın pas kelitesi, özgüveni düşük, havası yok. Bunların üzerine Beşiktaş'ı yönetmek isteyen insanlar hala futbolcularını hedef gösteriyor. Böyle bir ortamda taraftarı yok. Beşiktaş'ın Alanya karşısında aldığı 1 puan bile iyidir. Kendi sahasında üst üste mağlup olduğu çok fazla maç oldu. Fenerbahçe karşısında haddini bilerek, Fenerbahçe'nin de kötü gününde olmasından da faydalanıp maçı kazandı. Fenerbahçe'nin Beşiktaş'a karşı iyi günü pek olmuyor ama Beşiktaş bu tip maçları zaten kazanamıyor. duhuliye.com

"Friedel'i kim akıl ettiyse, futboldan men edilsin!"

Erman Özgür: Friedel'i getirmeyi kim akıl ettiyse, bundan sonra maçta seyretmesin. Futboldan tamamen men edilsin. Heyecan içinbile seyretmesin, AYIP! Koskoca Beşiktaş'ın efsaneleri dururken kıytırık adamlara transfer yaptırdınız. Beşiktaş'ın herşeyini onlara emanet ettiniz, van Bronckhorst'ta buna alet oldu. Niye devam etmedi diyemem ama kapı dışarı edeceksiniz bunu getireni. Emre Zabunoğlu: Beşiktaş'ta asıl komik taraf; Göztepe maçı sonrası van Bronckhorst istifa edip gidicekken engel olunup kabul edilmiyor. Olaydan 3 gün sonra gönderip tazminat ödüyorlar. Erman Özgür: Friedel tam bir ticaret adamı. Emre Zabunoğlu: van Bronckhorst o gün istifa etmiş, alacak birşeyi yok. Bavulunu toplayıp gidecek adama nasıl olsa para kendi ceplerinden çıkmadığı için tazminat ödeyip gönderiyorlar. duhuliye.com

Beşiktaş'ın logosu yenilendi: Taraftar kıyamet koparttı

1903'te kurulan ve Türkiye'nin en eski spor kulübü unvanını taşıyan Beşiktaş, logosunda birtakım değişikliklere gitti. Siyah-Beyazlı kulübün eski iletişim direktörü Okay Karacan geçen günlerde gazeteci Fırat Günayer'in YouTube programına konuk oldu. Kendi dönemine dair birçok açıklama ve itirafta bulunan Karacan, kulübün logosunun da değiştirildiğini açıkladı. İşte "Biz logoyu değiştirdik, açıklayamadık ya..." şeklinde serzenişte bulunarak yeniliği duyuran Karacan'ın bahsettiği değişiklikler... 1- Logo yatay olarak genişletilmiş. 2- Bayrak kısmı ve şeritler büyütülmüş. 3- Bayrak kısmının üst çaprazında bulunan uçlar, beyaz uçlarla birleştirilmiş. 4- BJK harfleri küçültülmüş; 1903 kısmı ise inceltilmiş. Beşiktaş'ın logosunun yeni hali, resmi olarak tescil edilmediği için yalnızca BJK Super APP uygulaması ve uygulamanın sosyal medya hesaplarında kullanılıyor. TARAFTAR KIYAMETİ KOPARDI Öte yandan yapılan değişikliklerin taraftarlarca "kayda değer" bulunmaması da sosyal medyada ayrı bir tartışma konusu oldu. Siyah-Beyazlı futbolseverler, logoda göze çarpan herhangi bir değişiklik olmadığından ve duyuru yönetiminin iyi yapılamadığından dert yanarak yönetimi topa tuttu... Sözcü

Semih Kılıçsoy etkisiz kaldı!

Beşiktaş, Alanyaspor ile berabere kalarak kötü gidişe dur diyemedi. Siyah-beyazlılarda en uçta görev yapan Semih Kılıçsoy, mücadelede beklentileri karşılayamadı ve etkisiz kaldı. Beşiktaş'ta bu sezon toplamda 23 maça çıkan 19 yaşındaki futbolcu, 2 gol attı ve 5 asist yaptı. Sporx

Alex Chamberlain: “Bulduğumuz fırsatları değerlendiremedik”

Alex Chamberlain, 1-1 berabere sonuçlanan Corendon Alanyaspor maçının ardından açıklamalarda bulundu: “Daha stabil olmamız lazım. Zorlanıyoruz. Takım olarak sorumluluklarımız var. Mücadele gösterdik. Bulduğumuz fırsatları değerlendiremedik. İstediğimiz skoru alamadık. Hücumda ve defansa yeteri kadar iyi değiliz.” duhuliye.com

‘Biz enerjiyle oynayan bir takımız’

Beşiktaş Fibabanka Takımımızın oyuncusu Derek Needham, 88-80 galip geldiğimiz Aliağa Petkimspor maçı sonrası yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Rakibimizi göstermiş oldukları performanstan ötürü tebrik etmem gerekiyor. Karşılaşmanın üçüncü periyoduna çok iyi girdik. İlk yarının aksine ikinci yarıda sahaya enerji koyduk. Biz enerjiyle oynayan bir takımız. İkinci yarıda savunmayı sertleştirdik ve takım olarak çok daha iyiydik.” duhuliye.com

Masuaku taraftarın üzerine yürüdü, Rafa Silva araya girdi

Önce teknik direktör değişikliğine giden sonrasında olağanüstü seçimli genel kurul kararı alan Beşiktaş'ta sular bir türlü durulmuyor. Trendyol Süper Lig'in 17. haftasında Corendon Alanyaspor'u ağırlayan Beşiktaş, rakibiyle 1-1 berabere kalarak kötü gidişine devam etti. Siyah-beyazlı ekip, Süper Lig'de oynadığı son sekiz maçta dört mağlubiyet, üç beraberlik alırken sadece Fenerbahçe'yi mağlup etti. Beşiktaş, Süper Lig'de son sekiz maçta tek galibiyetini Fenerbahçe'yi yenerek aldı. Ligdeki son sekiz maçta 18 puan kaybeden Beşiktaş, bu puanların sekizini evinde yitirdi. HASAN ARAT VE ARTHUR MASUAKU HEDEFTE Beşiktaşlı taraftarlar, maç sırasında zaman zaman eski başkan Hasan Arat'ın aleyhine tezahürat yaptı. Arat'a tepki gösteren siyah-beyazlı futbolseverler, Bakhtiyor Zaynutdinov'un yerine 70. dakikada oyuna giren Arthur Masuaku'yu da ıslıkla protesto etti. Masuaku, tepkileri gülerek karşıladı. Devamında Masuaku, taraftarlarla ağız dalaşına girdi. Masuaku'nun görüntülerde bir taraftarın üzerine yürüdüğü araya Rafa Silva'nın girdiği görüldü. Masuaku'ya tepkilerin devam etmesi üzerine stat hoparlöründen "Arkadaşlar takımı destekleyin" şeklinde anons yapıldı. ONANA'DAN ÇİRKİN HAREKET Maçın son bölümünde ise Beşiktaşlı taraftarlar, "Formayı çıkarın gidin" diye futbolculara tepki gösterirken Alanyasporlu oyuncuları alkışladı. Jean Onana'nın ise yedek kulübesine gittiği esnada tribündeki taraftarlara orta parmağını gösterdiği iddia edildi. Masuaku 2 milyon euroya 2023 yazında İngiltere'nin West Ham takımından transfer edildi. Onana ise aynı transfer döneminde 4 milyon euroya Fransa'nın Lens kulübünden kadroya dahil edildi. ODA TV

Sergen Yalçın: Semih Kılıçsoy'u çok abarttılar

Süper Lig'in 17. haftasında Alanyaspor'u ağırlayan Beşiktaş, rakibiyle 1-1 berabere kalarak kötü gidişine devam etti. Beşiktaş'ın eski teknik direktörü ve futbol yorumcusu Sergen Yalçın, bu maçın ardından Ekol TV'de değerlendirmeler yaptı. "GALATASARAY'IN ŞAMPİYON OLACAĞINI SÖYLEMİŞTİM" Yalçın, sözlerine şöyle başladı: Beşiktaş'a çok sıkıntı çıkarmadı. Beşiktaş önemli pozisyonlar buldu ama gole çeviremedi. Oyunsal anlamda sıkıntılar devam ediyor. İkisinin birden berabere kalması Galatasaray'ın önünü iyice açtı. Ben fark 3 puan olduğunda da Galatasaray'ın şampiyon olacağını söylemiştim. "KÖTÜ BİR MAÇTI" Beşiktaş - Alanyaspor maçının kötü olduğuna vurgu yapan Sergen Yalçın, şunları dedi: Bugün Beşiktaş maçının ikinci yarısını izlerken 'biz bu maçı niye izliyoruz' dedim. O kadar kötü bir maçtı. "KADRO MÜHENDİSLİĞİ SORUNU VAR" Kadro mühendisliğinde sorun olduğunu söyleyen Yalçın, şu ifadeleri kullandı: Demek ki o dönem birilerine göre ediyordu. Yapılması gereken bir transferdi belki. Ya da 4 seneye yaydılar ödemeyi cazip geldi. Ona bir şey diyemem ama kadro mühendisliğinde ciddi problem var. Yedeklemelerde bile çok kötü tercihler yapmışlar. O güne göre belki doğruydu ama bugüne baktığımızda çok doğru olmadığını görüyoruz. Fenerbahçe'nin de Beşiktaş'ın da hamleleri çok bağlayıcı hamleler olmadığını görüyoruz. Galatasaray'ın kadro tercihinin ikisine göre çok daha doğru olduğunu görüyoruz. Mourinho'ya ben kötü teknik direktör demedim. Ben performansları yorumluyor. Serdar hocayı ben getirdim, çok da severim. Sen 70. dakikada Masuaku'yu neden oyuna sokuyorsun? "SEN MASUAKU'YU ZOR DURUMDA BIRAKIYORSUN" Arthur Masuaku'ya gelen tepkiler hakkında konuşan Yalçın, şu sözleri sarf etti: Masuaku'ya tribünlerden ciddi bir tepki var. Oyuncuyu da zor durumda bırakıyorsun. Sen o oyuncudan nasıl bir performans bekliyorsun artık. Alternatifin konuşulacağı bir durumda değil Beşiktaş. Onu oynatacaksan maçın başında oynatacaksın. Sonradan alacağın zaman tribünün tepkisini alacağını bilerek almak en gereksiz iştir. Oyuna sokmaması gerekiyordu. Kadroya da almaması gerekiyordu. Oyuncuyu bu süreçte dinlendirebilirdi, koruyabilirdi. O çocuğu tekrar taraftarın önüne atmanın kime faydası olacak. Ben çok kötü bir oyuncu olduğunu düşünmüyorum. Beşiktaş'ı Masuaku'nun üzerinden yorumlamak da çok yanlış. "AĞZIYLA KUŞ TUTSA TEPKİDEN KURTULAMAZ" Masuaku hakkında Yalçın, şu değerlendirmeleri de yaptı: Tribünde ateş yandığı zaman o durmaz. Masuaku ağzıyla kuş tutsa o tepkiden kurtulamaz. Ama bu süreci idare edemiyorsanız sizin tecrübesizliğinizden kaynaklı. Bunu birilerinin idare etmesi gerekiyordu. Oynatma, evinde seyretsin oyuncu. Unuttur bunu! Oyuncu ihtar gönderir. Oyuncuların haberi olmadan menajeri de ihtar gönderebilir. Bunu sadece bilgi açısından söylüyorum. Bir teknik direktörün her bölümü idare etmesi gerekiyor. "SEMİH'İ ÇOK ABARTTILAR" Semih Kılıçsoy'u değerlendiren Sergen Yalçın, şu şekilde görüş belirtti: Beşiktaş'ı Semih Kılıçsoy üzerinden yorumlamak doğru değil. Çok genç bir oyuncu, önünde uzun seneler var. Ama çok abarttılar. Bu kadar abartılacak bir seviyesi yok. Bu kadroda senin banko oyuncun olamaz. Bu kadronun her tarafı yamalı bir kadro. Beklerde, orta sahada, forvette problemler var. Bunların hepsine birden müdahale edemezsin. "MAÇ KURTARACAK TEK OYUNCU RAFA SILVA" Yalçın, Beşiktaş'ta maç kurtaracak tek oyuncunun Rafa Silva olduğunu söyledi. Semih'in iyi bir yerlere gelmesi için senin çok iyi bir takım kurman lazım. Mustafa da o da vitrine çıkamaz bu kadroda. Yüksek paraları A Milli Takım'da oynamayan oyuncuya kimse vermez. Dışarıya o kadar çok beklenti veriliyor ki. Herkes Semih'ten maç kurtarmasını bekliyor. O maç kurtaramaz. O Rafa Silva'nın işi. Maç kurtarmak Mertens'in işi. Maç kurtaracak bir tek oyuncu var Beşiktaş'ta o Rafa Silva "GEDSON FERNANDES'E YILDIZ DİYEMEZSİN" Gedson Fernandes hakkında da konuşan Yalçın, şu sözleri sarf etti: Gedson'un kaçırdığı golü gördün mü? Kaçırabilir tabii ki kaçırabilir. Sen Gedson'a yıldız diyemezsin. Yıldız tanımlamasını çok yanlış yorumluyoruz. Yıldız kimdir, Arda Güler'dir. Rafa Silva yıldızdır. İki orta yapan adama yıldız diyoruz. Öyle bir yetenek hacmi yok. Takımda o kadar çok eksik alanlar var ki... ensonhaber.com

Eski hakemler, Beşiktaş - Alanyaspor maçındaki pozisyonları değerlendirdi

Haber Merkezi Süper Lig'in 17. haftasında Beşiktaş, sahasında Alanyaspor ile karşılaştı. Dolmabahçe'de oynanan maç 1-1 sona erdi. Alanyaspor 5. dakikada Nuno Lima'nın golüyle 1-0 öne geçti. Beşiktaş, bu gole 7. dakikada Rafa Silva ile yanıt verdi. Karşılaşmada başka gol çıkmadı ve mücadele 1-1 sona erdi. ESKİ HAKEMLER DEĞERLENDİRDİ Maçın hakemi Cihan Aydın'ın verdiği ve vermediği kararlar da tartışma konusu oldu. BeIN Sports'ta yayınlanan Trio programında, eski hakemler Deniz Çoban, Bülent Yıldırım ve Bahattin Duran tartışmalı kararları değerlendirdi. Alanyaspor'un golünde faul ve elle oynama var mı? Bülent Yıldırım: İkili eşleşme var, Emirhan yan şekildeyken o da tuttuğu için rakibini boşlukta. Rakibi ondan deplase olduktan sonra kendisini yere bırakıyor. Burada bir faul söz konusu değil. Herhangi bir elle oynama görmüyorum. Lima'nın kasık bölgesinden seken top göğsüne geliyor. Gol kararı doğru. Bahattin Duran: Burada ilk pozisyonu alırken Emirhan topa değil, rakibine bakıyor. Amavı tamamen rakibinin ön bölgeye gitmesini engellemek. Lima'nın da amacı Emirhan'dan kurtulup öne doğru hareketlenmek. İkisi de birbirine futbolun doğasında olan normal temaslarda bulunuyorlar. Emirhan giderken Lima'nın bi el hareketi var. Ben bunun faul olmadığını düşünüyorum. Buna faul diyen de olabilir. Bu subjektif bir karar. Faul diyen olursa da o sırada top oyuna girmediği için teknik ceza verilmez. Bu topu ele, kola teması da yok. Gol nizami. Deniz Çoban: Ben de bu golde herhangi bir problem görmüyorum ve gol kararının doğru olduğunu düşünüyorum. Alanyaspor'un golünde ofsayt kararı doğru mu? Bahattin Duran: Topla buluşup ortayı yapan Alanyasporlu oyuncu ofsaytta. Sahadaki hakemler devam kararı verdi ama yanlış bir karardı. Burada net bir ofsayt olduğu görülüyor. Üst düzey bir yardımcı hakemin bu tip bir pozisyonu normal şartlarda kaçırmamamsı gerekir. Burada yardımcı hakem olması gereken yerden biraz önde duruyor. Yan olarak bakması da hata. Yüzü, cephesi sahaya dönük olmalıydı. Bülent Yıldırım: Ofsayt çok net. Bu kadar net bir ofsaytı önünde kimse yokken Süper Lig seviyesinde bir yardımcı hakem kaçırmamalı. Yardımcı hakemler de formsuz. Bunu görmüyorsa neyi görecek? Deniz Çoban: "Nasıl olsa VAR var, yardımcı hakem idare eder" fikrine ben katılmıyorum. Bu pozisyon gol olmaz, korner olur. Kornerden gol olursa o da sıkıntı. Video hakem de düzeltemez öyle olursa. O yüzden yardımcı hakemler daha dikkatli davranmalı. Salih'in ceza sahası içinde yerde kaldığı pozisyonda devam kararı doğru mu? Bülent Yıldırım: Salih geriden geldiği için Ali nereden geldiğini bilmiyor. Ve adımlamalarına baktığınızda doğal, rakibe doğru uzanmış bir ayak da görmüyorum. Acımasız bir basma da görmüyorum. Kazara olan bir temas görüyorum. Gördüğüm açılar itibariyle bir ihlal görmüyorum. Hakemin devam kararı doğru. Bahattin Duran: Aliti normal adımlamasını yaparken, ayağı havadayken bir anda önüne Salih girince o ayak Salih'e temas ediyor. Ben buna faul diyemem. Bu Salih'in rakibinin önüne gelmesi ve takılması. Ben burada devam kararını doğru buluyorum. Deniz Çoban: Savunma oyuncusu kazara mı basıyor, adım frekansını değiştirerek mi basıyor? Tamamen niyet okumaya girer bu. Hakemin devam kararını desteklerim. Beşiktaş'ın penaltı beklediği pozisyonda devam kararı doğru mu? Bülent Yıldırım: İster Makouta'nın koluna gelsin ister Semih'in koluna gelsin... Kenetlenmiş durumdalar ve oyuncunun kolunu kaçırma şansı yok. Burada bir elle oynamadan bahsedemeyiz. İkili mücadeleden kaynaklı olarak doğal konumda şu an. Devam kararı doğru. Bahattin Duran: Yeşilli oyuncu elini, kolunu kaçıramaz zaten oradan. O yüzden bu pozisyonda bir ihlal söz konusu değil. Deniz Çoban: Aşağıdan gelen kol Semih'in. Yeşilli oyuncu açısında elin konumu doğal. Zaten doğal değil deseniz bile doğallığın dışına çıkartan Semih, elini alttan soktuğu için. Doğal olmayan kol Semih'in kolu bence. Devam kararı doğru. Augusto, Masuaku'nun müdahalesiyle ceza sahasında yerde kaldı Bülent Yıldırım: Augusto araya girdi, sonra da Masuaku uzattığı sol ayakla küçük bir şarjla temasta bulundu. Ağır çekimden bakarsanız penaltı bile dersiniz. Oyun içinde normal bir aksiyon. Devamın doğru olduğunu düşünüyorum. Bahattin Duran: Masuaku'nun rakibin ayağına bir teması var ama bence etkisi yok. Dizin altına bir temas var ama ben penaltı için yeterli olmadığını düşünüyorum. Deniz Çoban: Bence de devam kararı doğru. Hadergjonaj ceza sahasında elle oynuyor mu? Bülent Yıldırım: Hadergjonaj o kadar değişik bir bedenle geldi ki... Önce kolu saklamaya çalışırken doğal olmayan bir müdahale yaptı sonra da kolu açıkta. Çok subjektif bir karar. Hakem penaltı verse hiçkimse bir şey diyemez. Benim şahsi düşüncem; ben penaltıya daha yakınım. Bahattin Duran: Elini arkaya sakladıktan sonr öne doğru açınca top geliyor ve topu kesmek için elini açtı gibi gözüküyor. Bu pozisyonda elin doğal konum olduğunu ve penaltı verilmemesinin doğru olduğunu düşünüyorum. Deniz Çoban: Elin, kolun pozisyonu vücudun doğal aksiyonunun dışına çıkmış görünüyor. Tamamen hakem takdiri. VAR asla karışamaz. Ben de penaltı verilse daha doğru bulurdum ama hakemin kararına da saygı duymaktan başka bir şey yok. ensonhaber.com

İçim soğumuyor

Çok yıllar geçirdim bu düzende. Neler yaşattılar, ne kadar üzdüler yada isyan ettirdiler bir çoğunu hatırlamıyorum bile. Ama geçtiğimiz Pazar gecesi yapılanlar belki en büyüğü değildi ama benim bünyeyi epey yordu. Sosyal hayatıma tecavüz gibi hissettim açıkçası. 3 gündür kendime gelemiyorum.Üzerinize afiyet maç günü tatildeydim. Sahil şehrinin birinde denizen dibinde, kalabalık eş dost ortamında masanın kenarına açtığım Ipad ile izledim maçı. Masadaki diğer insanlar tatil ortamının rahatlığında sohbet edip gülüp eğlenirken ben ve benim gibi (buraya sıfat bulamadım) bir arkadaşım kenarda iki büklüm maçı seyretmeye başladık. 30. Dakikaya kadar her şey nefis gitti. Takım akıyor, goller geliyordu. Hatta biz ikimiz masadaki muhabbete de ortak olmaya başlamıştık ki Sistem Çocuğunun kolu uzandı bizim masaya. Dedi ki bana yoookk birader bu maçı seyretmeyeceksin, burada gülüp eğlenmeyeceksin, tuttuğun takımdan gurur duymayacaksın, eşe dosta makara yapıp tatilinin tadını çıkartmayacaksın dedi. Al dedi işte bu maçı seyredeceksin. Ve dediğini yaptı 70 dakika beni karın ağrıları ile stresli bir surat ile sanki ailesinden birine bir şey olmuş psikolojisinde bıraktı. Bu benim hikayem daha yüzbinlerce böyle hikaye var eminim Pazar’la ilgili. Bu kadar basit olmamalı hiç bir şey. Hele bu kadar büyük bir ekonominin döndüğü işlerde hiç olmamalı. Dedim ya 3 gündür kendime gelemiyorum. Devamlı kafamda saçma sapan fikirler. Artık gördüğüm hiç bir şeye inanmamaya karar verdim. Yani son 20 yıldır ben Beşiktaş başkanlarının çıkıp hakemlere serzenişlerini, federasyonlara gidişlerini, ekranda atarlı giderli konuşmalarını, sabırlarının taştığını falan görmeye doydum artık. Yemem bundan sonrasını. Biri çıkmış Kol’u kırarız diyor. Abi nasıl kıracaksın? Neyine güveniyorsun? Ben sana söyliyeyim sen ve senin gibiler oldukça kolu kırarsan bacakla gelirler sana. Başkan çıkmış sabrımızın sonuna geldik diyor. Ne yapacaksın sayın başkan? Kiminle yapacaksın? Geçen sene memleketinin takımı üzerimizden geçerken neden tek laf etmedin? Ya 1 sene önce şampiyonlukta hocayı neden hem antrenör, hem taktisyen, hem yönetici, hem başkan gibi kullandın? Neden aynı adamla 2 ay anlaşmadın? Camiana güven vermek için ne yaptın sayın başkan? Bu laflar bu ortamlar beni benden alıyor. Arkasından gaz alma transfer çalışmalrı, İstiklal marşı, kapanış. Ben bunlar yerine daha tutarlı, kararlı, testiyi kırdırmadan önlem alan yönetim anlayışı bekliyorum. Sabri Çelik isimli Beşiktaş katilinin atanmasını önceden engellemeyi yada koca yaz boyunca istifa ettirilmesini bekliyorum. Çok da şey istemiyorum bana göre. Vallahi normal değil billahi değil. Ben de artık normal düşünmeyeceğim hep bir yeniği arayacağım her olayın arkasında. Bakın bu ruh halim ile size olmayacak deli,sıyrık, uçuk bir senaryo yazayım. Hikaye bu ya ; Eskiden 2 büyüklü sisteme geçiş yüzünden hakkımızın yendiğini düşünülüyordu camiamızda. Artık iş değişti. Ülkede üretim, doğal kaynak, ilim, bilim vs gibi para edecek çok şey yok. Ekonomik durum belli. Artık kendi kendine ekonomi yaratan en büyük sektör futbol kaldı. Bu ekonominin parlatılıp pazarlanacak bir ürün hale getirilip yurt dışına satılması gerekiyor. Ülke futbolunun Katar, Çin, BAE gibi yatırım yapan ülkelere pazarlama çalışmalarının önü açılmalıı.. Son yıllarda Bursa,İBB ve Trabzon gibi takımların şampiyon yapılmasının da böyle planın bir parçası olduğu ülke futbolunun 3 büyük kartelinde olmadığına destek çalışmaları olduğu yazdığım bu senaryonun önemli parçalarından biri.. Sırada en zor ve en büyük adım kaldı. Taraftarı olan ekonomi yaratan bir kulubün satılması. En zayıf halkayı seçtiler bile. Yıllardır tiyatro gibi bir stat ile mekan, come to Beşiktaş ile magazin, arada şampiyonluklar ile başarı pompalaması yapıldı. Şimdi geldiğimiz nokta etkisiz bir yönetim eşliğinde mali olarak uçuruma yollanan bir camia. Bundan sonra başarısızlık ve gelirisizlik ile açılsın Tmsf yolları Alın size bu uçuk senaryoya bir katkı daha; geçen gün iktidara yakın bir işadamı da çıkıp ben alırım Beşiktaş’ı ortada bırakmam demedi mi? Belki de erken çıkardı ağzından baklayı ya da alıştırma çalışmalarının startını verdi. Aman canım öyle olursa taraftar bulamaz demiyor bu senaryo. Tam tersi, hazır Q7 ci, Şenolcu, Sergenci, Formancı, Çebici, İsmael düşmanı yada savunucusu gibi bölünmüş taraftardan elbet bu yeni yapıya müşteri çıkacaktır. Yok yok yahu bu KATAR da çılgın bir senaryo yoktur, kafada saç da yok güneş geçti herhalde. Bu satırları son 3 günün psikolisine vereyim kafamdan atayım bu saçma sapan düşünceleri. Son olarak hoca mevzu. 3 gündür sosyal medyadaki odalarda, katıldığım bir radio yayınında ya da eş dost whatsapp tartışmalarında bu maçı hoca üzerinden okumam diyordum. Ama bu sabah biraz sakinleşince isyan eden renktaşlarımı da anladım. 3-0 lık bir skor mutlaka korunmalı idi. İlk yarı en azından gol yemeden bitirilse hocanın oynattığı (bence tutu Saiss’e kadar) otobüs modeli 3 puanı da alabilirdi. Bunu yazarken şerefi ile ilgili yorum yapmayacağım hakemin ilk yarıyı 6 dakika uzattığı geldi aklıma. Yahu nasıl 6 dakiaklık bir süre eklenir hangi yavru bit yapar bunu? Adam mı öldürüldü sahada biz görmedik. Yahu neyse dağılmamayım, İsmael hoca bari Nkoudu’yu tutaydın oyunda. Boyd nedir? Ne iş yapar? Muleka neden Hollandalı ile değişmez? Geçen hafta oynattığın (ve de kötü olmayan) Kartal’ı neden atmazsın oyuna? Bu ve bunun gibi bir çok eleştiri yapılabilir de ben sonuna kadar hocanın yanında olduğumu belirtmeden geçmeyeyim. Biz taraftar olarak hocanın, başkanın, malzemcinin, aşçının, futbolcunun tarfındayız. Bu kulubün resmi görevlisi beni, bizi temsil eder. Ha beni değil de başkalarını temsil ediyorsa birileri o zaman durum yukarıdaki uçuk senaryodan da kötü demektir.

Nokta transferler

Sosyal medyadaki şu linç girişimine son verilmeli. Başkan ,yönetici,oyuncular hata yapabilirler. Hatasız kul olmaz,önemli olan yapılan hatalardan ders çıkarmak.Yakıp yıkmak işin en kolay tarafı. Çok erken havaya girmemek lazım. Geçen sene Batshuayi'yi, Teixeira, Pjanic transferleri kağıt üzerinde iyi duruyordu ama tutmadı. Bu sene iyi bir kadro kuruldu,yalnız rakiplerin kadroları da kötü değil. Weghorst, Muleka ve Cenk Tosun ile gol yollarında sıkıntı yaşanmayacak .Her maç yediğinden fazla da atamayabilirsin.Onun için üçlü savunma çok önemli.Bunun yanında daha evvel dörtlü savunma için alınan Umut ve Rosıer bu sistemde başarılı olabilir mi,onu da izleyip göreceğiz. Belli ki bu iki mevkiye oyuncu alınmayacak. Orta sahada sorun yok. Gedson Josef,Atıba,Emirhan,Salih,Kartal Kayra bu mevki için yeterli.Farklı bir görev üstlenecek olan Ghezzal'ın sırıtmayacağını düşünüyorum. Serdar Saatci, Ersin, Rıdvan yeni sözleşmeye imza atmıyorlar ise duygusal davranmanın bir anlamı yok. Kulübün bedelsiz oyuncu kaybetme lüksü yok.Bir sene sonra boşa çıkıp ,bugüne kadar bedelsiz kaybettiğimiz oyuncular gibi olmasın. Sözleşme uzatmayan her oyuncu için yönetim bunu uygulaması gerekir. Bedelsiz oyuncu kaybetmemek lazım. Beşiktaş bu dar boğazdan ancak üreterek ve satarak çıkar.Yönetim şimdiye kadar yaptığı transferler kağıt üzerinde çok isabetli ama geçen sene de kağıt üzerinde iyi görünen kadro sahada isteneni veremedi. İnanmak başarmanın yarısıdır, 20 binin üstünde kombine alan taraftar kitlesi ile şampiyonluk inanın çok zor değil.

Hem davacı hem davalı

Gazeteci Atıf Keçeci'nin yazısı: Yıllardır Beşiktaş camiası yanı sıra kamu da spekülasyonlara neden olan “paralar nerede” sloganlarıyla etrafın gaza getirildiği Ernst Yong ve KPMG denetim şirketleri raporları sonuçlandı. Beşiktaş Başkanı son Divan kurulu toplantısında 8 dava açıldığı 4 ü içinde çalışma yapıldığını açıklamıştı ama ilk dilekçenin 12 Mayıs 2022 de yani üç gün önce verildiği anlaşılmıştır. Düşünülen davalıların sanki hasım olarak görülen kişilere öncelik tanınacak olması şeklindedir.. Başkan Çebi yarın yapmayı planladığı basın toplantısında bu konu da bilgi vereceği muhakkaktır ana gayenin bu olduğu muhakkaktır . Bu açılan ve gelecektekilerin muhatabı olan yönetim kurullarının sorumlu üyeleri başta başkan , 2.ci başkan ,G.sekreter ve mali işler sorumluları ve konusu itibarıyla imza kullanmış olanlardır. Bu noktada Hukuki ve etik değerler açısından bir çıkmaz bulunmaktadır. Mevcut davaları açan yönetim kurulu başkanı ve g.sekreter o yönetimlerin içerisinde bulunan isimler. Başkan Çebi tüm geçmiş dönemlerde 2.nci başkan , icra kurulu başkanı ve de çoklukla stat inşaatı başta olmak üzere ihale komisyonu başkanı olarak kararlarda iştirak ve imzası olan bir yetkili. ( icra kurulu kararları imza altına alınmamaktaydı). Şimdi davayı açan yönetim kurulu başkanı ve g. Sekreteri alınan genel kurul , icra kurulu ve tüm anlaşmalarda sorumluluk taşımış yetkili yönetim kurulu üyeleri hem davacı hem davalı durumunda. Örneklersek özel denetleme işinin yaptırılması kararlarında , IMG , Aktif reklam gibi ödemeleri ve şekliyle sıkıntı yaratmış konular. Mesela İcra kurulunda Genel kurula getirme kararı alınıp onaylattırılan Kocaeli Birlik Spor ,un satın alınması ile ilgili sözleşme ve sonrasında 1.300.000. Tl ödenmesi konularında kendileri ile birlikte Metin Albayrak’ın taşıdığı sorumluklar gibi birçok konuda muhataplar. Başka bir duyduğumuz enteresan durumda Fulya otopark kiralamasında eleştirilen anlaşmanın karşı tarafı yani kiralayan firma ile yeniden sözleşme yapılmasıdır . Hukuk hem iddia hem de karar makamında aynı kişilerin bulunmasına cevaz vermez. Nasıl ki Atıf Keçeci’yi A. Nur Çebi resen 3. Defa Disiplin Kurulu,na sevk ederken karar toplantısında bulunmadığını tevsik eder mahiyette hukuken doğru olanı yapıp imza kullanmamışsa bu durumda da başkanlık ve g.sekreterlik koltuklarında en azından etik yönüyle bulunmamaları gerekir . Aksi halde verilecek kararlar vicdanen kadük kalır.Beklenen yarın ki basın toplantısının ana konusunu teşkil edeceğini düşündüğüm camiaya “ mahkemeye taşıdık, sözümüzü yerine getirdik “ demek ve de açılmış davalar hakkında bilgi verilmesidir. Toplantının finalinde öncelikle Beşiktaş,lılık değerlerine sahip sevenlerin yapması arzu edilen hukuken de zaruret olarak değerlendirilen dava süresince davacı statüsünde bulunmamaları uygun ve yakışan olacaktır. Bu konuda ki Hukuki vecibelerin ne olduğu işin bilenlerince değerlendirilmesi ve kulüp menfaatlerinin ve hukuka bağımlığının ve uyumun zedelenmemesi yönünde tavsiyelerde ve girişimlerde bulunmalarıdır. “Yarın ola hayrola diyerek” gelişmeleri izleyip kulübümüzün manevi değerlerine ne kadar önem verildiğini görerek camianın bekası açısından bilhassa 29 Mayıs,ta seçimli genel kurulda oyların geleceği teminat altına alacağına inanılan katışıksız Beşiktaş,lılara kullanılması beklenilmektedir..

''Gol Cinayeti''

Yılın golü, futbol cahilliğine kurban gitti. Hani Futbolda görünen ender güzel vuruşlardan biri... Bir düdüğe kurban gitti! Beşiktaş'ın Hatay deplasmanından puansız dönmesinin bir çok nedeni var ama Futbolda nadir görünen, ilham veren, oyunu sevdiren, akıl dolu bir golün güme gitmesinden İki çift gözle bir düdük sorumlu. Uluslararası arenada en çok görev yapan bu kişi, ülkenin en önemli hakemi kabul edilirken her hafta bir maçı kontrolden çıkardıkları gerçeği yıllarca gizlendi. Hakemlerin en büyük eksiği futboldan bağımsız olarak Futbol Hakemliğini seçmeleri. Bu mesleği yapan bir yakınına özenmesi ya da o yakını tarafından hakemliğe yönlendirilmesi. Kuralları iyi öğrenen, tıbben gören ve fiziki engeli olmayan biri kondisyon yapıp biraz da dil öğrenince en üst klasmandan ‘ideal Hakem’ oluverdi. Futbol hakemleri öncelikle oyunun ruhunu bilmeli. Bunun için önce bir şekilde futbol oynamış olmaları gerekli. Aman aman oynamaları falan da gerekmez hani. Bu İşin en başında oyuna ilgi duyma meselesi. Mahallede, okulda ya da halı sahada bile oynamaları yeterli. Onların ki futbol tutkusu değil, tanıdık aracılığıyla iş garantili bir gelecek projesi! Bu yüzden çoğu topa vurmasını bile bilmiyor olmalı. Hakemler hali saha maçı tertip etse de izlesek! Eminim şunu deriz; ‘Bu kadar beceriksiz nasıl bir araya gelmiş. Yetmemiş bir de hakem olabilmiş?’ Baba, Amca, Dayı torpiliyle. Hatta bizzat birilerinin açtıkları kapılardan öncelikli geçmekle! Yani birileri sayesinde bu meslekte bir yerlere gelmişler... Bu yüzden bir çoğu klasman, klasman ayrılan fakat aynı eksiklikle yoğrulan, Hakemliği futboldan bağımsız bir meslek olarak seçenler derneği! Hakemlik onların tercihi değil, kaderi. O yüzden bir çoğu Futbol Cahili! Bunun en net örneklerinden biri bu hafta yaşandı. Maçın hakemi Serdar oğlu Cüneyt Çakır. Futbolun en organik meyvesini çürük sanıp çöpe attı. Gerekçe? Kalecinin görüş açısında duran başka bir oyuncunun kaleciyi yanıltması! Kaleci yanıldı ama bunun nedeni vuruşta gizliydi. Futbolda Topuk, vuruşu gizler. Topa kimin nasıl vurduğunu göremezsen müdahale etme şansın yok denecek kadar azalır. Çünkü kaleciler vuruşa göre pozisyon alır! Bu yüzden Mehmet Topal'ın vuruşuna ne savunma ne de kaleci müdahale edemedi... Bir gün sonra!.. Galatasaray'ın attığı benzer gol geçerli sayıldı. Yani İki benzer pozisyonda, iki farklı karar verildi . Diğer maçta gölü geçerli kılan, 'Kalecinin tereddüt etmemesi!' Çünkü vuruşu gördü. Çünkü vuranın yüzü kaleye dönüktü! Rezaletin ikinci perdesinde spor programlarında yorumculuk yapan hakem eskileri... Onlar da Kaleci hareketlerinin kararda belirleyici olduğunu söyledi. ‘Beşiktaş'ın golünde tereddüt yaşayan kaleci, golün iptalini... Galatasaray golünde tereddüt yaşanmadığı için gol geçerli, karar doğru’ denildi. Oysa Beşiktaş’ın golünde tüm futbolcuları şaşırtan kaleciyi yanıltan ve topu ağlarla buluşturan zeka ve tekniğin aynı vuruşta buluşmasıydı. O mesafeden, o şiddette giden bir top, kalabalıktan geçip kaleciyi çaresiz bırakacak ve ağlarla buluşacaksa, bunun tek bir yolu vardı. Vuruşu görememeleri! Her şey vuruşta gizliydi. Montero olmasa da, Kaleci topun ayaktan çıktığını göremediği için bir an tereddüt edecek ve top yine ağlara gidecekti. Zaten futbolda böyle nadide bir vuruşun gole dönüşmesini kimse engelleyemezdi. Ne savunma ne kaleci. Anca o vuruşu diğer tüm vuruşlardan ayıran özelliği bu oyunu yaşamayan, oynamayan, yani bilmeyen biri ayırt edemezdi... Gördüğüne inanmayan, inandığını gören 1 değil 2 Futbol Cahili resmen gol cinayeti işledi. Boşuna bağırmamış yıllardır Beşiktaş tribünleri... Futbolun katili Türk Hakemleri. Erdem ULUS / Duhuliye.com

"Beşiktaş'a futbol aklı gerek"

Beşiktaş eski yöneticisi, kongre ve Divan Kurulu üyesi Celal Kolot, Beşiktaş gündemini Duhuliye.com için değerlendirdi. İşte Kolot‘un açıklamaları: “BEŞİKTAŞ’A FUTBOL AKLI GEREK” Beşiktaş’ta Başkan Ahmet Nur Çebi ve yönetim ile teknik direktör Sergen Yalçın arasında bir iletişimsizlik olduğu ortada. Bunu ortadan kaldırmak için de bir ağabey olur, sportif direktör olur, Beşiktaş’a bir futbol aklı lazım. Gerek yönetimin sahip olduğu kısıtlı kaynaklarla transferde en iyi işi çıkarabilecek, gerekse Sergen Yalçın’ın isteklerini yönetime en iyi şekilde aktarabilecek, yönetimle teknik heyet arasında köprü görevi görebilecek bir akıl gerekiyor. Aynı zamanda Sergen Yalçın ile tartışabilecek, sorularına yanıt verebilecek birinin olması lazım. Yönetim ve teknik heyet arasındaki kopukluklar takıma da yansıyor. “BU KADAR KONSANTRASYON KAYBI NEDEN?” Beşiktaş’ta son oynanan Konyaspor maçında büyük bir isteksizlik ve konsantrasyon kaybı gördüm. Bunun nedenlerinin de araştırılması lazım. Futbolcular ne yapıyor, nasıl yaşıyor bunlar bilinmeli. Yeni transferler N’Sakala ve Welinton’un yanı sıra Vida, Ljajic gibi yüksek maaş alan oyuncuların oynadıkları futbol ortada. Eskiden Şeref Stadı’nda amatör küme maçlarına giderdik. Tophane Tayfun – Özfatih maçları bile dün izlediğim Beşiktaş’tan daha fazla zevk verirdi. Burada halen yüksek maaştan dolayı gönderilmek istenen oyuncular var. Vida, Ljajic, Oğuzhan, Lens, Larin gibi. Lens kadro dışı kaldı, diğer oyuncuların da geleceklerinin bir an önce netleştirilmesi lazım. Bu oyunculara ya transfer için izin vermek, ya da “bu sene buradasınız” demek gerekiyor. Beşiktaş’ın yediği ilk golde sorunun mental olduğunu görüyoruz. Kaleci Ersin topu kucağına alıp savunmayı yerleştireceği yerde kaleye geçiyor. Bütün Beşiktaş savunması uyuyor ve Konyaspor golü buluyor. Bu dakikaya kadar pozisyon olmayan maçta Konyaspor 1-0’ı yakaladıktan sonra kontralarla farkı açtı. Bu maçta İsmail Kartal da kendine pay çıkarmasın. Beşiktaş’ın kötü olduğu bir maçta bir de geriye düşmesi maçı bu duruma getirdi. “KADRO DIŞI CEZASI YANLIŞ” Beşiktaş’ta daha önce Douglas ve Mirin, dün de Lens ve Umut Nayir kadro dışı bırakıldı. Kadro dışı olayı artık oyuncuya bir ceza değil. Oyuncu parasını almaya devam ediyor, günde iki defa Ümraniye’ye gelip koşu yaparak yattığı yerden parasını alıyor. Kulübün yemeğini de yiyor suyunu da içiyor. Halen kulübün tahsis ettiği evde oturup kulübün verdiği arabaya biniyor. Kadro dışı bırakmaktansa gönder Anadolu takımına, o zaman ceza olur, böyle ceza olmaz. Kadro dışı 80’lerde, 90’larda cezaydı. Bugün Beşiktaş’ın teklif gelse düşünmeden yolları ayıracağı Vida, Ljajic, Oğuzhan, Lens, Larin, Douglas, Mirin kulüpten ayrılsa Beşiktaş’ın maaş bütçesi 15 milyon Euro rahatlayacak. Beşiktaş’ın harcama limitinin yarısı hiç faydalanamadığı ve göndermek istediği oyuncularına gidiyor. Bunlar hep Fikret Orman döneminden kalan uzun süreli sözleşmeler. Bu ekonomik koşullarda parasını verdiğiniz bir oyuncudan mümkün mertebe yararlanmanız lazım. “ASIL KADRO DIŞI KALMASI GEREKENLER” Beşiktaş’ta bir an önce çözülmesi gereken bir başka konu ise takımın kondisyon durumu. Bu sezon oynadığı 5 resmi maçta da Beşiktaş, 60. dakikadan sonra oyundan düştü. Fizik olarak adeta sahadan silindi. Burada Beşiktaş’ın kondisyoneri kimse esas onun kadro dışı bırakılması lazım. İtalyan kondisyoner Stefano Marrone artık yeterli gelmiyor demek ki. Ayrıca Beşiktaş’ta bir Dorukhan problemi var. Eskişehirspor’da kimsenin görmediği bir oyuncuyken, belki de alt liglerde kaybolup gidecekken Beşiktaş seni aldı, Milli Takım’a kadar yükseltti. Sakatlandın, bir sene top oynamadın, Beşiktaş sana baktı. Şimdi sen Beşiktaş’la sözleşme imzalamıyorsun. Dorukhan’ı kadro dışı bıraksalar anlarım. Zaten 1 yıl top oynamadı. 1 yıl daha oynamazsa 2 yıl topa dokunmadıktan sonra onu hiçbir takım almaz, kime gidebiliyorsa gitsin. Yöneticilik bunları düşünebilme ve uygulayabilme işidir. Beşiktaş’ta asıl bu isimlerin kadro dışı kalması gerekiyor. “TRANSFERDE HERKES HATA YAPAR” N’Sakala ve Welinton Sergen Yalçın’ın öyle bir iki maçta izleyip beğendiği değil, beraber çalıştığı, tanıdığı, bildiği oyuncular. Beşiktaş bu oyuncuları Fatih Aksoy’u vermesine rağmen kasadan tek kuruş çıkarmadan aldı. Sergen Yalçın maliyetsiz bir şekilde stoperle sol beki çözerim diye düşündü. Ama her ikisi de bu kadar hata yaparken geçen sene çıkarttığın Rıdvan’ı, stoper Erdoğan’ı, Alpay’ı oynat. Hata yapacaksa da onlar yapsın. N’Sakala ve Welinton konusunda ilk başlarda ben de “daha yeniler, üzerine koyarlar” diye bekledim ama olmuyor. Her maç kötüler. Bu isimler Sergen Yalçın’ın inisiyatif kullandığı transferler. O yüzden bunları kazanmaya çalışıyor. Beşiktaş’ta bu sezon için şampiyonluk beklentisi olmasa da herkes bir yapılanma, bir iyiye gidiş görmek istiyor. Yabancı kontenjanı mı açacaksın? N’Sakala ve Welinton’u gönder. Kimse bunları sen getirdin, şimdi niye gönderiyorsun demez. Herkes hatadan çabuk dönüldü der. Hata da yapacaksa Rıdvan, Erdoğan yapsın. Beş kuruş vermeden aldığın bu iki oyuncuyu Alanya’ya geri ver, Alanya kalecisi Marafona’yı iste, bakalım kabul ediyorlar mı? Transferde her teknik direktör, her yönetici yanılıyor. Dün evinde 5 yiyen Guardiola bugün 60 milyon sterline stoper aldı. Ne paralar harcandı, ne ligde ne Şampiyonlar Ligi’nde kupası yok. Oyuncuyu getir, tutmazsa gönder. Sen 800-900 veriyorsun, her takım da bugün 500-600 verir. Bu iki oyuncuya harcanan kontenjanla 1 yabancı kaleci, 1 de yabancı sağ bek alsak daha doğru bir planlama olurdu. Bu oyuncular yüzünden bir de Gökhan, Caner, Burak gitti böyle oldu deniliyor, buna üzülüyorum. Takım içinde gruplaşma yaratan isimler bunlar. Gitmelerine çok sevindim. Ancak 2 ay oldu, yerlerini dolduracaksın. “SAĞ BEK ALINMAYABİLİR, BİR FORVET DAHA ŞART” Beşiktaş’ın bir başka sorunu da yabancı kontenjanının tıkalı olması. Fikret Orman’ın verdiği sözleşmeleri başka yerde bulamayacak oyuncular haliyle gitmeye yanaşmıyor. Nazım Sangare’yi kaçırdı Beşiktaş, artık yerli sağ bek bulamayız. Ben Bünyamin’i beğendim ama Antalyaspor Başkanı’nın Beşiktaş’a olan tavrı malum. Yerli sağ bek olmadığına göre Beşiktaş sağ bek almayıp devre arasına kadar böyle devam edebilir. Aboubakar son 2-3 yılda 10 maçı bulamamış bir oyuncu ama İstanbul’a 2 gün önce geldiği halde takımın en iyisi göründü. Paslar ve gol vuruşları yarattı, hücum gücünü zenginleştireceğini gösterdi. Ancak yanına bir golcü daha şart. Sağlık raporları temiz çıkmış olsa bile futbolcu her an sakatlanabilir, ikamesini almak lazım. Gökhan Töre mecburiyetten alındı. Yetenekli oyuncu ancak inşallah istikrar sağlar. “ALANYASPOR’A GİDEN GENÇ OYUNCULAR…” Beşiktaş’ın Alanyasporla bu kadar futbolcu alışverişi yapması farklı düşünceleri beraberinde getiriyor. Yapılanma, öze dönüş diye geldiğimiz sezonda Alpay da imza atarsa dördüncü Beşiktaş altyapısı kökenli genç oyuncumuzu Alanyaspor’a vermiş olacağız. Burada oyuncuların süre almaları için kiralanmaları sıkıntı değil. Adeta Alanyaspor menajerliği yapan bir menajerin Beşiktaş’ın genç oyuncularını hep buraya vermesi sıkıntılı. “ALİ GÜLTİKEN VE EMRE KOCADAĞ” Tigana döneminde ben futbol şube sorumlusuydum. Tigana o dönem görevli olan Ali Gültiken’in gitmesini istedi, kendisine bir iki söz söyledi. Ben Ali Gültiken için Tigana’yla kavga edip “Sen benim efsaneme bu lafı söyleyemezsin” dedim. Aynı Ali Gültiken, Emre Kocadağ’ın mesleği üzerinden gitmeye çalıştı. Çok yanlış. Diğer yandan Emre Kocadağ da diyor ki “Medya bizi savunsun.” Sen ne yaptın da seni savunsun medya? Beşiktaş’ta herkesin kafasını toplayıp düşünmesi, Beşiktaş için çözüm üretmesi gerekiyor.” Celal KOLOT/ Duhuliye

Adem Ljajic hepsinden daha kaliteli

Bırakmam Seni kampanyasıyla ilgili neler düşünüyorsunuz? Bu kampanya başladı ama tanıtımı tam anlamıyla yapılamadı. Taraftara sahiplendirilemedi.. Marketing ve pazarlaması hiç yapılamadı. Beşiktaş üzerinde reklam yapan bir çok ünlü var. Sürekli Beşiktaş'ı paylaşıp Beşiktaşlı olduklarını söyleyenler var. Mesela bu ünlü isimlerle kampanya yürütülebilirdi. İnsanlar bu kampanyanın sadece 20 TL ile sınırlı olmadığını sonradan öğrendi. Bu kampanya Beşiktaş'ı kurtarır mı? 1 milyon kişi SMS gönderse 20 milyon TL. Beşiktaş’ın aylık zararı 30 milyon TL. Kalıcı bir çözüm getirmez. Oynamayan futbolcularla ilgili tepki var. Bu konuyla ilgili bu yönetimi eleştiremeyiz. Çünkü transferleri bu yönetim değil Fikret Orman yönetimi yaptı. Abdullah Hoca konusu da aynı. Biz de elimizden geldiğince destek oluyoruz. Ruhumuz Yeter'e aynı şekilde çok ilgi gösterilmedi. Marketing'de bir sorun olduğunu düşünüyorum. Taraftar ikna edilemedi ve heveslendirilemedi. Antalyaspor maçında gençler oynadı? Rıdvan ve Ersin'in performanslarını nasıl buldunuz? Rıdvan kuvvetsiz ve tecrübesiz ama ilk maçında iyi bir izlenim verdi. Ersin de iyiydi. Erdoğan var arkada. Bunlar değerlendirebilir. Atiba, Dorukhan'ın yanına Kartal var. Fatih de gelecek. Gençlerimiz iyi. Bu oyuncularla 4 3 3 oynayabilirsin. Hepsi genç ve dinamik oyuncular. Atiba saha içerisinde bu isimlere abilik yapar ve yönlendirir. Özkaynak üzerinden biraz gitmemiz lazım. Bütçe ancak böyle düşer. Kulüp de bu şekilde zarar etmekten kurtarılır. Takım bu sezon bir türlü istenilen seviyeye ulaşamadı. Sizce bunun nedeni nedir? Transferlerle ve oyuncu kalitesiyle alakalı. Diaby, Nkoudou, Elneny, Boyd bunlar gole çok uzak oyuncular. Sezon başında söyledim Burak ve Ljajic'i çıkarın bu takım 15 gol atamaz. Keşke benim dediğim olmasaydı ama maalesef doğru çıktı. Antalyaspor maçında Boyd'un kaçırdığı gol var. İnanılmaz yani nasıl kaçırıyorsun onu. Sen o golü kaçırıyorsan burada ne işin var? Kadro kaliten belli artık önümüzdeki sezonun takımını görmek gerekiyor. Mağlubiyetin “Bırakmam Seni” kampanyasına olumsuz etkisi oldu. Oyuncular biraz istekli olmalı. Burası Beşiktaş oyuncular sahaya karakter koymalı. Denizlispor maçı var önümüzde. Bu maçla ilgili beklentiniz nedir? Nasıl bir kadro ile sahaya çıkmalıyız? Antalya maçını kazansaydık önümüze daha iyi bakabilecektik. Ama daha ilk maçtan kaybedince moral bozuluyor. Hoca daha iyi bilir ancak Antalyaspor maçında iyi oynayan ikinci yarıdaki kadroyu çıkarsa ve onlar da kötü oynarsa ne olacak? Takımda devamlılık sorunu var açıkça ortada. Ben kesinlikle Adem'le başlarım. Hepsinden daha kaliteli Adem Ljajic. Boyd, Diaby varken Adem oynatılmaz mı? Skor üretecek gol atacak adamlar belli. Onlarla oynaması lazım. Antalyaspor'un çıkardığı dörtlü forvet Podolski, Jahovic, Sinan Gümüş ve Amilton idi. Beşiktaş'ın forvetinde Güven Yalçın vardı.

Beşiktaş'ın en büyük şansı

Uzun bir aranın ardından Süper Lig yeniden başlıyor bu süreçte takımlar yeterince hazırlanabildiler mi? Pandemiden kaynaklanan bu ara tabi ki doğal sebeplerden olmadı o yüzden futbolcuların sahalara nasıl döneceğini çok bilmiyoruz hatta bırakın futbolcuları herkes işlerine belli endişelerle geri döndü. Ancak bu bir süreç her geçen gün “yeni” normale hepimiz alışıyoruz futbolcularda alışacaktır. Bu süreçte her oyuncuyu fizik kalite olarak belli bir noktaya çekebilirsiniz. Yüzde yüz olmasa da yüzde 60 – 70 oranında fiziki olarak hazır olurlar. Öncelikle Sergen Yalçın’ın ve ligdeki tüm teknik adamların mental olarak saha içine hazırlaması önemli. Bu süreci en hızlı atlatan takım mutlaka fark yaratacak. Önümüzde 8 maçlık bir periyot var sizce Beşiktaş’ın hedefi ne olmalı? Tabi zirve mücadelesinde 44 puanla Beşiktaş biraz geride kaldı. Ama matematiksel olarak var olan şansı Beşiktaş gerçekleştirebilir ve 8’de 8 yapabilir. Yinede bu süreçte bence Beşiktaş’ın en büyük şansı elinde bulunan genç yetenekleri forma vermesi. Şimdi hepimiz biliyoruz bu karşılaşmada atanımız ve tutanımız yok. Karius ayrıldı, Burak cezalı. İşte burada Utku veya Ersin şans bulacak. Beşiktaş’ın en önemli ve problemli bölgesinin kale olduğunu düşünürsek bu sekiz hafta bize çok önemli referans olacak çünkü 8 hafta bir kaleci hakkında fikir oluşturmak için yeterli bir süredir. Bu durumda bu iki genç kaleciden biri yada ikisi de beklentiyi karşılarsa biz boşuna büyük paralar verip kaleci transferi yapmayalım denilecektir. İşte bu Beşiktaş için maddi ve manevi büyük kazanç olur. Rıdvan’ın Kartal’ın Dorukhan’ın da süre alması çok önemli ve geleceğe yatırım olacaktır. Maddi sıkıntılarımız ortada hepimiz rakamları biliyoruz. Bu yüzden minimum masrafla maksimum performans alabileceğimiz oyuncuları kadroda tutmalı ve fayda sağlamalıyız. Sözleşmesi biten oyuncularla ilgili ne düşünüyorsunuz kimlerle yola devam etmeli? Özellikle Gökhan Gönül ve Caner Erkin’in geleceği çok konuşuluyor. 7 tane mukavelesi biten oyuncumuz var bunlardan 4 tanesi kiralık. Rebocho ile anlaşılmayacak. Elneny’in talipleri var ve ücret konusunda kulübü zora sokabilir ama makul bir anlaşmaya varılabilirse ben Elneny gibi bir oyuncunun takımda kalmasını isterim Caner Erkin ve Gökhan Gönül’ün sözleşme yenileme süreci ise biraz Beşiktaş’ın başını ağrıtacak gibi görünüyor. Aldıkları rakamlarla Beşiktaşın teklif edeceği rakam arasında yüzde ellilik bir düşüş olacaktır. Bunu kabul ederler mi bilmiyorum. Fenerbahçe’nin devrede olduğu yazılıyor. Burada kimin elinin kuvvetli olduğunu söylemek çok zor. Ancak Beşiktaş yönetiminin taraftarına bu konuda vereceği hesap çok rahat anlaşmamaları yada anlaşamamaları durumunda ben taraftarın yönetim üzerinde baskı yaratacağını düşünmüyorum. Sonuçta bu oyuncuların yaşları ortada yaşadıkları sakatlıklardan geç döndüklerini herkes görüyor. Bence bu bölgelerde bu oyuncuları oynatmak öncelik olmamalı öncelik bu bölgelerde oynayacak yeni yetenekleri keşfetmek olmalıdır. O nedenle maddi olarak anlaşamadıkları takdirde kendilerine teşekkür edip yolların ayrılması düşünülebilir. Atiba ile ise mutlaka bir yıl daha mukavele uzatılmalı bunu fazlasıyla hak ediyor. Beşiktaş’ta kiralık sözleşmesi bitecek bir oyuncuda Boateng, 4 maç daha oynaması halinde sözleşmesi otomatik uzayacak. Boateng kalmalı mı? Boateng Beşiktaş’ın olmazsa olmazı değil ama kalırsa şartlarımıza ve kesemize uygun bir Boateng’in faydalı olabileceğini düşünüyorum. Çünkü Boateng’in gelmesiyle birlikte kanatlarımız daha iyi işlemeye başladı. Adem’in formsuzluğunda merkezde hücumlarımızın kalitesi arttı ve Burak Yılmaz’ın ceza sahasında topla buluşması biraz daha arttı yani hücumsal anlamda bir hareket getirdi. Ama yinede önce düşüneceğimiz konu maliyet ve performans terazisinde ne tarafın ağır basacağı burada da maliyet performanstan ağır basacaksa Boateng dahil kimse kalmasın ve sırtımızda yük olmasınlar. Son olarak Beşiktaş Antalyaspor maçından galibiyetle ayrılır mı? Antalyaspor’da pandemi öncesinde 8 haftalık iyi bir çıkış vardı. 4 galibiyet 4 beraberlik aldı. Son sekiz haftaya girerken 30 puanla 11.sırada ancak rahat bir konumda değil çünkü düşme hattındaki Rizespor’un 25 puanı var ve 8 maçta 5 puan kapatılmayacak bir fark değil. Bu nedenle bu bölgelerdeki takımlar maçlara asılacaklardır. Zor bir maç olacak ama Beşiktaş’ta Sergen hoca ile birlikte pandemi öncesi bir çıkış yakalamıştı ben Beşiktaş’ın bir sonraki Denizli deplasmanına moralli gideceğini düşünüyorum. Beşiktaş alacağı 3 puanla hem teknik heyeti hemde hasret çeken taraftarını mutlu edecektir.

Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak

Futbol gündemimiz saha içindeki rekabet, VAR uygulaması, yanlış karar veren hakemler, sistemi eleştiren kulüp başkanları, transferler ve puan farklarıydı bir zamanlar. Şimdi hiçbiri konuşulmuyor. Futbol durdu. Korona virüsün yarattığı koskoca bir belirsizlikle bizi başbaşa bıraktı. Şimdilik eski maçlarla idare ediyoruz. Eskisi gibi olur mu bazı şeyler? Maalesef bilmiyoruz. Avrupa futbol ekonomisinin %70’ini oluşturan 5 büyük ligde finansl krizle başedebilmenin formülleri aranmaya başlandı. Nisan sonuna kadar ertelenen ( ki Nisan sonu bile şuan riskli görünüyor) maçların Avrupa’nın 5 büyük ligine zararı 4 milyar Euro’dan fazla.) Naklen yayın gelirleri yok, maç günü gelirleri yok, ticari gelirlerin büyük bir kısmı yok. UEFA kara kara düşünüyor. En büyük karı elde ettiği 2 dev organizasyondan biri Avrupa Şampiyonası, 2021’e ertelendi. Bu seneki Avrupa Şampiyonası için öngördüğü gelir, 2 milyar Euro’dan fazlaydı. En son gerçekleşen turnuvadan 1,9 milyar Euro gelir elde etmişti UEFA. Bir diğer turnuva UEFA Şampiyonlar Ligi. UEFA’nın Şampiyonlar Ligi’ndeki gelirleri toplamı 3 milyar Euro’nun üzerinde. Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligi’ndeki maçlar bu sezon oynansa bile büyük olasılıkla seyircisiz olacak. Bu da maç günü gelirlerinden mahrum kalınması demek. Kulüpler ve ligler devam eden kriz ortamında şimdiden kendi önlemlerini almaya başladılar. Salgının en hızlı yayıldığı ülkelerden biri olan İspanya’da Futbol Federasyonu, 500 milyon Euro’luk bir yardım fonu oluşturacağını belirtti. Real Madrid, stadı Bernabeu’yu virüsle mücadelede medikal ekipman ve malzeme deposu olarak kullandıracağını açıkladı. Ardından Barcelonalı futbolcular Messi’nin önderliğinde maaşlarından %70 oranında bir kesinti yapılması öngörerek kulüplerine destek olacaklarını belirtti. İspanya’da birçok kurum finansal durgunluk ve mücbir durumlardaki yüksek maaş kesintisi anlamına gelen #ERTE uygulamasına geçmiş durumda. Burger King, Volkswagen, Nissan gibi markalar da çalışanlarıyla #ERTE anlaşmaları yaptı. Atletico Madrid de oran belirtmese de futbolcu maaşlarında indirime gitti. Futbolcuların, teknik direktörlerin verdikleri mesajlar, takımların virüsle mücadelede başlattıkları kampanyalar ile aslında futbolun spordan da öte bir işleve sahip olduğunu, toplumsal hayatımızda farkındalık yaratan gücünü bir kez daha gördük. Örneğin Bundesliga ekiplerinden B.Dortmund, B.Münih, Leipzig ve B.Leverkusen kulüpleri dayanışma eylemi kapsamında maddi anlamda zorluğa düşen kulüplere 20 milyon Euro yardımda bulunacaklarını açıkladı. Dortmund’un kale arkası tribünü virüs yüzünden darboğaza düşen esnaf için kendi aralarında 80 bin Euro bağış topladığını belirtti. Bu arada Bayern Münih de futbolcu maaşlarında %20 oranında indirim yapacakların duyurdu. Premier Lig’de görüşmeler devam ediyor. İtalya’da Juventus’un başlattığı tasarruf önlemleri diğer kulüplere de öncü olacak gibi. Juventus'ta oyuncuların maaş kesintisi ile kulübe 90 milyon €'luk tasarruf sağlandı. Ülkemizde futbolcu maaşları konusunda şimdilik alınan bir karar yok. Bununla birlikte futbolcular, basketbolcular ve farklı spor branşlarından profesyoneller Kızılay’a, AHBAP’a bağışlar yapıyorlar. Sosyal medyadan meydan okumalarla dar gelirli ailelere destek olacakları söyleyerek toplumsal bir farkındalık yaratıyorlar. Bütün bu şartlar altında ilerleyen günlerde kemerlerin daha da çok sıkılacağı aşikar. Futbolda artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Bol sıfırlı bonservisler, yüksek rakamlı sponsorluk anlaşmaları, marka iş birlikleri, pahalı kombineler… İlerleyen günlerden bambaşka bir futbol ortamı bizi bekliyor olacak.

Beşiktaş - Serik Belediyespor maçından kareler

Galatasaray-Beşiktaş maçından fotoğraflar

Exclusive Amazon Deals of the Day

Discover a wide range of products and explore the world of online shopping with Amazon. From electronics to fashion, home decor to kitchen essentials, Amazon offers an extensive selection that caters to your every need. With competitive prices, reliable shipping, and trusted customer service, Amazon is your go-to destination for convenient and enjoyable shopping experiences.